Ömrünü Allah’a adayıp son nefesinde şeytana tapan Bersisa
Bersisa takva sahibi, gece gündüz Allah’a ibadet eden, kötü işlerin peşinde koşmayan biriydi. Ne yazık ki ömrünü ibadetle geçiren Bersisa son nefesinde şeytana secde ederek ölmüştür. İşte hikayesi…
Son nefeste şeytana secde eden Bersisa
Bersisa, gece-gündüz vakti Allah’a (c.c) ibadetle geçer ve hiçbir kötülükte bulunmazdı. Bu zatı şeytan kandırmak için türlü hilelere başvurdu. Bir türlü kandıramadı. Fakat işin kolayını da bulmuştu. Çünkü Bersisa takva sahibi bir zattı ama âlim değildi. Kandırmak da kolay olacaktı.
Şeytan, sırtında cübbesi, elinde asası, başında sarığı, elinde tesbihi olduğu halde bembeyaz sakalıyla; Bersisa’nın ibadet ettiği yere geldi. Bersisa kapıyı açtıktan sonra, kim olup, nereden geldiğini ve niçin geldiğini sordu.
Şeytan:
-Ben ömrünü Allah’a ibadetle geçirmek isteyen bir kimseyim. Bir Allah dostu bulup kendime arkadaş edinmek için çok yer dolaştım, fakat bulamadım. Sizin isminizi duydum.Bütün gayretiniz Allah’ın rızasını kazanmak olduğuna göre, beni de kabul buyur da, beraber ibadete devam edelim, dedi.
Bersisa gelenin şeytan olduğunu elbette bilemezdi. Arkadaşlığı kabul etti… Beraber ibadete başladılar. Bersisa ibadet ediyor, yiyor içiyor. Şeytanda ibadet eder gibi gözüküyor ama hiç yemiyor, içmiyor, yatıp uyumuyor ve bütün zamanını ibadet ederek geçiriyordu.
Berisa yeni dostuna hayran kalmıştı.
-Ey Allah’ın salih kulu, sen bu mertebeye nasıl yetiştin. Ben senelerden beri ibadet ederim, yiyip içmekten kurtulamadım. Sen ise bütün vaktini ibadete ayırabiliyorsun. Ne olur, bunun sırrını bana da öğret de, ben de senin gibi olayım, dedi.
Şeytanın istediği olmuştu.
-Bunun kolayı var! Evvela bir büyük günah işleyecek, sonra da samimiyetle tövbe edeceksin. Büyük bir günah nedeniyle; Allah’tan daha fazla korkmaya başlayacak ve sen de benim gibi olacaksın, dedi.
Bersisa ne gibi bir günah işlemesi gerektiğini sordu.Şeytan, artık bayram ediyordu. Çünkü avını kandırmıştı.
-Zina edebilirsin, dedi
Rahip Bersisa :
-Yapamam, dedi.
Bu sefer şeytan:
-Adam öldür! Dedi.
Rahip:
-Onu da yapamam, dedi.
Şeytan:
-İçki içersin, dedi.
Rahip ,onu biraz hafif görmüştü:
-O olur, yapabilirim, dedi.
Şeytan ve Rahip Bersissa
Şeytan artık sevincinden havalarda uçuyordu. Rahip Bersisa doğru kasabadaki meyhanelerden birine gidip bir miktar içki istedi,içkiyi veren kadındı, içtikçe içti ve sonunda sarhoş olup kadına zina etmeyi düşünmeye başladı. Şeytanda boş durmuyor, adamın gözüne gözükmeden nefis yoluyla durma hemen bu kadınla münâsebet kur, diyordu.
Bersisa, tamamen sarhoş olduktan sonra, meyhaneci kadınla orada zina etti. Bu ona göre çok kötü bir şeydi. Duyulursa ne derlerdi. En iyisi o kadını öldürüp gömmekti. Kadını öldürüp meyhanenin arkasında bir yere gömdü. Fakat hadise duyulmakta ve yayılmakta gecikmedi.
Bersisa’yı yakalayıp mahkemeye çıkardılar.Katil olduğu için kısasa kısas ölümü hükmolundu.
Rahip idam sehpasına çıkmış, artık ip boğazındaydı onu kurtaracak kimse yoktu. Şeytan ona gözükerek,
– Bu hal nedir ey dostum, dedi.
Rahip Bersisa:
-Görüyorsun ey Allah’ın sevgili kulu beni kurtar, diye yalvarmaya başladı.
Şeytan:
-Bir şartla seni kurtarırım. O da bana secde edeceksin, dedi.
Rahip :
-Görüyorsun ip boğazıma geçirilmiş nasıl secde edebilirim, deyince de:
-İşaretle secde edebilirsin, dedi.
Rahip Bersisa başıyla işaretle iblise secde etti ve sandalye ayağının altından çekildiğinde şeytana secde edip ölmüş oldu.
Şeytan uzaklaşırken, “Ben senden tamamıyla uzağım” dedi.
İlimsiz amelin, insanı nereye kadar götüreceğine güzel bir örnek. Eğer onda şeriata müteallik ilim olsaydı içki içmek, zina etmekle, adam öldürmekle evliya ve en önemlisi Allah’tan başka kimseye secde edilmeyeceğini bilir ve şeytana secde etmezdi.
Haşr, 16. Ayet: Münafıkların durumu ise tıpkı şeytanın durumu gibidir. Çünkü şeytan insana, “İnkâr et” der; insan inkâr edince de, “Şüphesiz ben senden uzağım. Çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım” der.
|